Kırıkhan’da yaşayan ve Gazetecilik yapan Öğrenci, İlkokul öğretmenini tam 45 yıl sonra bularak, Öğretmenler Günü’nü kutladı.
Gazeteci İ. Mehmet Bilgin, 1974 yılında o zamanki ismi Devrim İlkokulunda okudu. İlkokul 4. Sınıfa kadar okutan Halil Karabeyoğlu’nun emekliye ayrılması ardından 5.sınıfı Nefise İslam adındaki öğretmen okuttu. Öğretmen Nefise İslam bir yılda gösterdiği sevgi, şefkat öğrencisine kendisini 45 yıl boyunca unutturmadı.
Eşinin 1980 siyasi olayları nedeniyle öldürülmesi ardından Kırıkhan’dan ayrılan ve bir daha haber alınamayan Nefise İslam öğretmeni son 15 yıldır arayan Bilgin, öğretmeninin Gaziantep’te yaşadığı bilgisine ulaştı. Bilgin, Gaziantep Milli Eğitim Müdürlüğünü ziyaret ederek, öğretmeniyle ilgili bilgi aradı ancak sonuç olumsuz oldu. Nefise İslam’la ilgili herhangi bir bilgi bulunamamıştı.
Gazeteci Bilgin, ısrarlı takiplerini devam ettirdi. En son “öğretmenini aradığı” yönünde kendi gazetesinde ve ulusal gazetelerde haber yayınlattı.
Bir sabah 05.00 sıralarında telefonuna gelen mesajla sevince boğuldu. Hiç tanımadıkları bir numaradan gelen mesajda, öğretmenini bulduğunu ve öğretmenin oğluna ait telefon numarasını yazıyordu.
Sevince boğulan Bilgin gerisini şöyle aktardı “Sabah çok erkendi, ama bir türlü içimdeki heyecanı durduramıyordum. Saat 07.30’a kadar kendimi zor tuttum. Belirtilen telefonu aradım ancak cevap alamadım. Sonra bir mesaj yazdım. Saat 11.00’e doğru dönüş oldu. Karşımda Ali İslam vardı. Öğretmenimin oğluymuş. Tanıştık sonra Nefise öğretmenimi istedim. Biraz rahatsız olduğunu öğleden sonra görüştüreceğini söyledi. Beklediğim saatlerde hep öğretmenime kavuşmanın heyecanını yaşadım. Saat 14.30 surlarında telefonum çaldı ve karşımda uzun süredir duymadığım bir ses İnönü diye seslendi. Öğretmenimi sonunda bulmuştum. Hemen bir sohbete başladık. Öğretmenimde aradan geçen 45 yıla karşın beni unutmamıştı. Bir süre konuştuk sohbet ettik, geçmişi yâd ettik.”
Bir süre daha öğretmeni Nefise İslam’ı arayarak telefonla görüştüklerini belirten İ. Mehmet Bilgin, 24 Kasım Öğretmenler Gününde öğretmeniyle buluşmak istedi. Gaziantep’e giderek buluşacakları mekânda beklemeye koyuldu. Bilgin gerisini şöyle getirdi “öğretmenimi merak ediyordum. Yıllarca görememiştim. Kolay değil 1974 yılı ardından geçen tam 45 yıl. 45 yıl boyunca hiç unutulmayan bir sevgi ve saygı. Oturduğum masanın kenarındaki pencere camından dışarı bakıyor, öğretmenimi arıyordum. 15-20 dakikalık bir gecikme ardından 70’li yaşlarda bir bayanın kafeye doğru geldiğini gördüm. Yerimde duramadım, O’dur diyerek kapıya yöneldim. Tam karşı karşıya geldiğimizde İnönü’mü diye seslendi. Sarıldık birbirimize, elini öptüm. Tam 45 yıl sonra bir araya gelmiştik. Masaya geçtik. Sohbete başladık. Arkadaşlarımızı konuştuk. Telefonları bende kayıtlı olan sınıf arkadaşlarımı arayıp görüştürdüm. Adeta etrafımızda bir mutluluk tablosu oluştu. Öğretmenim Nefise İslam’la akşam 19.00’a kadar zaman geçirdik. Bizlere eşim Emel, öğretmenimin oğlu Ali eşlik etti. İstemeye istemeye ayrılık saatinin geldiğini hissettik. Arabama binerken gözlerim dolmuştu.
Bir öğretmenin sadece 7- 8 aylık eğitim–öğretim döneminde gösterdiği sevgi ve şefkat 45 yıl boyunca görüşülmemesine karşın etkisini sürdürüyor olması toplumda eksikliği hissedilen öğretmen-öğrenci ilişkisine en güzel örnektir.
Öğretmen, aradan 40 yıl, 50 yıl geçse de unutulmayandır. Öğretmen her zaman kendini bir nedenle hatırlatan, Örnek alınan insandır.
Unutulmayan Öğretmenlere Selam olsun.