Ne güzel söylemiş atalarımız: “Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı var” diye. Buradaki kırk yıl kinaye olsa gerek. Ne kadar yerinde bir söz. Sevgiyi, saygıyı, dostluğu, hatırayı ve daha önemlisi vefayı tanımlamaya çalışan bir yiğidin içten, yürekten ve dudaktan dökülen samimiyet ifadeleri vardır edebiyatımızda.
Edebiyatımız yaşadığımız kültürün ifadeye dökülmüş şaheserleriyle oldukça zengin. Bu sözler sözde kalmamış üstelik. Hepsi yaşanmış. Bizlere hâlâ yol gösteriyor. Bu değerlerin bazılarını terk ettiğimiz için olsa gerek geçmişe duyulan özlemimiz gittikçe artmaya başladı. Nerde kaldı o eski medeniyetler diye hasret duymaya başladık.
Günümüz teknolojik imkânlarından faydalanarak geçen günlerin birinde tam kırk yıl görüşemediğim Lise Edebiyat Hocalarımdan Numan Külekçi Beyle telefonla görüşme imkânı buldum. Aradan tam kırk yıl geçmişti. Erzurum’un o babayiğit, tok sesli, samimi ve hasbi dadaş insanın sesini duyduğumda dünyalar benim oldu. Kırk yıl öncesini tekrar yaşar gibi oldum. Heyecan yüklü o gençlik döneminde bana babalık, öğretmenlik, ağabeylik ve kılavuzluk yapmıştı. Şiirlerimi tek tek inceler, tahlilini yapar, eksiklerimi telafi etmeye çalışırdı. Hatta bazı gazete ve dergilerde yayınlatmamı isterdi. Bizleri edebi ve ahlaki bilgilerle bezemeye çalışırdı. Ondan mertlik, dürüstlük, hakperestlik vs… dersi aldık.
Onu sık sık hemşerisi olan, Kırıkhan’a emeği geçmiş büyük insan” Kitapçı Şahabettin Yıldız Hocanın” mütevazı dükkânında görürdük. Orası manevi hazların doruğa ulaştığı sımsıcak bir mekândı. Kırıkhan merhum kitapçı hocadan sonra bu ulvi atmosferi yaşayamaz oldu. Müftü Mesrur Sılay ve Selahattin Kaplan; Kuran Kursu Hocası Ali Sert, Vaiz Mehmet Gündüz gibi merhum ve mağfur din adamlarının ilmi sohbetlerini ve numune yaşayışlarını inanın çok özledik. Görüldüğü gibi hocamla bir telefon görüşmemiz bizleri kırk yıl öncesine götürdü. Eski hatıraları yeniden canlandırdı. Bir fincan kahvenin hatırlattığı daha nice kırk yılları hatırlatacak olan hatıraları olacaktır. Değerli hocam, biraz geçte olsa bir vefa örneği göstererek sizlerin sesini duyabildim. İnşallah sizlerde bizleri hayır dualarınız da unutmazsınız. Sizlerin üzerimizde emeğiniz çoktur. Sizleri hayırla yâd ediyor ellerinizden öpüyorum.