Kırıkhan tarihi MÖ 3000 yıl öncesine dayanmaktadır. Bağlı bulunduğu Hatay merkezi ile tarihi bir bütünlük gösterir. İlçe merkezinde Orta Paleolitik döneme ait herhangi bir buluntu olmamasına rağmen, sırasıyla Akad, Hurr, Hitit, Asur ve Pers akınları ile kısa süreli yerleşimlerin yöre için söz konusu olduğu kesindir. MÖ 333 yılında Büyük İskender’in Pers İmparatorluğu’nu yıkmasıyla birlikte kurulan yeni düzende Kırıkhan merkez ve çevresi yoğun yerleşimlere sahne olmuştur. Merkeze yakın Alabeyli, Ceylanlı, Bektaşlı köyleri çevrelerinin iskan edildiği saptanmıştır. Helenistik dönemin izlerini taşıyan Darb-ı Sak (Trepesa) kalesi ile ova boyunca bir dizi halinde yer alan höyükler Kırıkhan’ın tarihte bir “Güvenlik ve Haber alma Merkezi” olarak düşünüldüğünü ortaya koymaktadır. Doğuya uzanan ticaret yollarının geçiş yeri özelliğine sahip
Kırıkhan, Akdeniz’e geçiş bölgesi olarak yüzyıllarca kervanların kullandığı İskenderun – Halep, Antakya – K.Maraş yollarının kesiştiği bir yerleşim merkezidir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde de yerleşim bölgesi olarak gelişmiştir. Ne var ki, bu dönemlere ait kesin bulgular olmamaktadır. Yabancı ve Osmanlı Kaynaklarında Kırıkhan adına rastlanmamakta, ancak 16. yy. Halk Şairlerinden Karacaoğlan’ın bir şiirinde “Kırıkhan’dan yüklediler göçünü” cümlesinde “Kırıkhan” ismi geçmektedir.
Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde Belen Kazasına bağlı bir nahiye iken, 1924’te ilçe merkezi olan Kırıkhan , uzun yıllar süren Fransız işgal yıllarından sonra 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti yönetimine girmiştir.
Kırıkhan adının nereden geldiği konusunda iki görüş bulunmaktadır. Bunlardan birisi ticaretin yoğun olduğu yıllarda kervanların konaklaması için yapılmış olan 40 hanın bulunduğudur. Diğeri ise iki hanın varlığı ve bunların da oldukça bakımsız ve kırık dökük olmasıdır. Yapılan araştırmalar, iki kırık dökük hanın bulunması nedeniyle Kırıkhan isminin verildiğini destekler mahiyettedir.
DAĞLAR: Amanoslar, Kürt Dağları ilçe merkezinin güneyinde kalan ve Amanosların uzantısı olan birkaç tepe, kentin kuzeyinde ise yine aynı dağ silsilesinin devamı vardır.
GEÇİTLER: Doğal yapı gereği bölgenin kuzey – güney doğrultusunda uzanan amik ovası Amanoslarla Kürtdağları arasında önemli bir geçittir. Doğu batı yöresinde en önemli geçitler Suriye’ye Yalangoz – İncirli civarından, Batıda ise Gedik – Belen geçidi ile, Atık yaylasından. Ayrıca Kuzeybatıda dağlık alanda önemli sayılabilecek ve Amanosları aşan patikalar, Ceylanlı Köyü yakınlarından Dörtyol İlçesine ve Hassa İlçesine değin uzanabilmektedir. .
KÖPRÜLER: Delibekirli çayı üzerinde Fransızlar döneminden kalma taş köprü, Karasu üzerinde betonarme, ayrıca Kırıkhan – Delibekirli köyleri arasında iki adet beton köprü vardır. Reyhanlı yolu üzerinde ise Muratpaşa köprüsü bulunmaktadır. Dar ve tarihi bir değeri vardır.
MAĞARALAR: Şu an yerleri kesin bilinen bazı mağaraların bulunmasına rağmen, asıl büyük olan bir kaç mağaranın varlığından söz eden yurttaşlar İlçe merkezinde Gündüz mahallesi ile Kurtuluş İlkokulu arasında büyük bir mağaranın bulunduğunu söylerler. Kurtlu Soğuksu Köyünde bulunan ve derinliğinin yaklaşık 20 km. olduğu iddia edilen