Beklentilerimizin en yüksek olduğu, geleceğin asıl sahibi ve biz emanetçilerden sağ salim teslim almanın gayretiyle çırpınan çocuklarımız, gençlerimiz… Mevla’nın sizlere verdiği ömür süresince kat edeceğiniz uzun yollar… Aşacağınız büyük engeller… Yaşayacağınız türlü duygular… Ve; “şu kubbede bırakacağınız hoş sedalarla” vedalaşıpgideceğiniz bir hayat var… İyisiyle kötüsüyle, hoş veya nahoş anılarıyla… Değerli veya kıymet bilinmemesiyle… Fark edilmeniz veya görmezden gelinmemenizle… Mutlu olduğunuz veya yaşadığınız tatsızlıklarla;“bir okul dönemi kadarlık” zaman akıp gitti hayatınızdan. Okulun ilk günlerindeözlemini çektiğiniz; öğretmen ve arkadaşlarınıza kavuşmanın heyecanıyla… Yeni başladığınız okulunuzda;ilk kez gördüğünüz arkadaşlarınızla kaynaşmaya, aralarında kendinize yer edinmeye çalışarak… Derslerin başlaması ve yoğunlaşmasıyla; tatilde dağılan ilginizi toparlamaya uğraşarak… Farklı kişilikleri tanımaya çalışarak; ses tonunu, anlatım tarzını, soru şeklini çözmeye çalıştığınız öğretmenlerinizle vakit geçirerek… Kışın,yağmurun, soğuğun, servisin ve kaldırımların; üzerinize fazladan yüklediği sıkıntıları da göğüsleyerek karnelerinize kavuştunuz. Aldığınız yaldızlı belgelerinizle büyüklerinize koştunuz, imkanların elverdiği kadarıyla da karşılığını aldınız. Hatta; içinizde kar-kış demeyip tatil yapanlarınız bile olmuştur. Bu kısa dinlenmenin ardından, hedeflerinize ilerlemek için yeni bir döneme başlıyorsunuz.Hemen her insanın hoşlandığı, bu dönemde sizleri bekleyen güzel şeyleri geçirin her an aklınızdan. Tabiatın canlanmasını, beton yığınlarından fırsat bulabilirseniz; toprağın yeşile bürünmesini… Rengarenk çiçeklerin açısını… Çetin kış şartlarına göğüsgeren, misafirliğe gittiği sıcak diyarlardan döne kuşların; telaşlı cıvıltılarını, yavru sahibi olmanın dersiyle ile sıcak yuvalar yapmalarını… Havanın ısınmasıyla sürgünlere hayat suyunun yürümesini… Vücudunuzdaki kan hareketliliğinin artmasını… Ve; baharın tüm güzelliklerinin yanında, yazın sıcaklığını… Sonuçta da verdiğiniz emeğin, harcadığınız zamanın, çevrenizdekilerle olduğunuz birlikteliğin; kısaca “çalışmaların meyvelerini toplayacağınızı” hayal ederek yaşayın… Aman ha… Önümüzdeki birkaç ay içerisinde, bu güzellikleri görmenize mani olacak… Sizi hedeflerinizden saptıracak… Kişiliğinize zeval getirecek, dostluklarınıza zarar edecek şeylerle karşılaşırsanız… Sakın ha onlara kulak asmayın… Ülke olarak değişik bir sürece giriyoruz, bırakalım herkes kendi işini yapsın. Fikri ve inancı neolursa olsun; “ taraf olacağınız şeyler, ebedi dostluklarınıza” zarar vermesin. Zaten gündemi takip edenler; aklı başında ve yaşça da kemale erenlerdir. Ne; bizim onlara yol gösterecek haddimiz, ne de onların bizden akıl alacak durumları vardır. Asıl büyüklere minik bir hatırlatmam olacak: “Çocukların; her şeyi duyan kocaman kulakları vardır. Onlar, büyüklerinin ayak izlerine basmaktan çok büyük haz duyarlar.” Ne olur; haberinizi,televizyon programlarınızı izlemek, alkışınızı yapmak ve kızgın sözlerinizi söylemek için de “ses geçirmez odalarınızı” kullanın…