Kırıkhan çevresinde yaygın şekilde kullanılan meşhur bir söz var; ‘Cor, Kodallı’yı batırdı’ diye. Bu söz ne zaman ve niçin söylenmiş. Doğrusu biz de merak ettik. İşin özü nü öğrenelim ve bu güzide köyümüzü daha yakından tanıyalım düşüncesi ile 13 Nisan 2011 tarihinde yakın dostlarım ve meslektaşlarım tarihçi Mehmet Yaylacı ve ilahiyatçı Hidayet Kalkan hocalarımla Kodallılı dostların misafiri olduk. İki katlı evin balkonundan çevreyi temaşa ettikten sonra ev sahibi Osman Baki ağabeyin ikram ettiği tavşankanı çayları nefis bisküvi ile birlikte yudumlamaya başladık. Söze cor Kodallı’yı nasıl batırmış diye gülerek giriş yaptık. Osman Ağabey, köylünün tarih boyu birbiri ile çok samimi olduğunu, çok fazla söz muhabbeti yaptığını, bunun nişanesi olarak da hayvanlarını sabah köyün nahır sürüsüne götüren iki kadının, sürünün olduğu yerde cor muhabbetine dalıp evlerini unuttuklarını, gün boyu yayılan hayvanlar ile birlikte akşam evlerine vardıklarını ifade etti. Bu olaydan sonra bu sözün çevrede yayıldığını söyledi. Söz ne kadar Kodallı’yı batırmış bilemeyiz ama, kavgalı olanların bir gün boyu muhabbet edecek halleri olmasa gerek. Öğrencimiz Dilara çaylarımızı tazelerken, yine öğrencimiz olan ağabeyi Ahmet’in refakati ile sohbet koyulaşmaya başladı. Köyle ilgili değişik sorular sorup cevaplarını aldık. Köyde yaşayanların yakın bir tarihe kadar keyiflerine oldukça düşkün olduklarını, üç günü geçecek şekilde sürekli davul zurna çalarak düğün şenlikleri yapıldığını, bugün ise bunların çoğundan vazgeçilerek daha sade ve mazbut hayat sergilediklerini ifade ettiler. Kodallı ile ilgili tespit ettiğimiz ve gözlemlediğimiz olayların ve hatıraların bir kısmını sevgili okuyucularımızın dikkatine arz etmek istiyorum. Mulla Ahmet’in oğlu Mehmet Ekizler’in, Doktor Haşan Ayparlar’a verdiği bilgiye göre Kodallı, Orta Asya’dan gelen Avşar boyunun aşiretlerinden bir Türkmen köyüdür. Tarihi oldukça eskilere dayanıyor. Kodallı ile Danaahmetli arasında Karasu üzerinde Mimar Sinan tarafından yedigözlü olarak yapılan tarihi taş köprü bulunmaktadır. Bu köprünün varlığı, burasının önemli bir güzergâh olduğunun ispatıdır. Kodallının Orta Asya’da oturdukları yerin adı Kürt Çölü imiş. Yakın tarihe kadar Kodallı Kürt Çölü olarak anılmış. Daha sonraları ismi Hamam-ı Garbi olarak değiştirilmiş. Tarihi köprünün yakınında bulunan bir para üzerinde Kodallı’ yazdığı için bundan sonra köye Kodallı denmiştir. Köy, Kırıkhan-Hassa karayolu üzerinde, bağlı olduğu ilçe merkezi Kırıkhan’a 5 km mesafededir. Beyazid-i Bestami sınırını aştıktan sonra kıvrılarak giden yolun bittiği yerde sağ kolunuz üzerinde bir km aşağıya indiğinizde Kodallı Köyü ile karşılaşırsınız. Burası, silindirle düzlenmiş gibi engebesiz, gönülleri gibi geniş dümdüz bir ova. Islah edilmiş tarım arazilerinin kapladığı, geniş otlaklıklarla çevrilmiş meşhur Amik Ovası’nın düzlüklerinde kurulmuş şahane bir mekân. Az yukarısında Nur Dağları siper görevi görüyor. Hemen alt kısmından geçen, Karasu buranın can damarıdır. Köyün kurulduğu alanda kültür bitkilerinden dut, akasya, nar, zeytin, portakal, asma, zanzalak ve sulfato gibi bitkiler gölgelik şeklinde etrafı yeşillendirmiş. Kodallı, konumu itibari ile tam bir tarım ve hayvancılık köyüdür. Verimli arazilerinde çok çeşitli sebze ve meyve yetiştirilir. Seracılık yapılır. İlkbaharda kavun ve pamuk, Ağustos’da havuç, sonbaharda buğday ve kışlık sebzelerin ekim ve dikim telaşı başlar. Haziran’da ekim biçiminin ve kavun haşatının Ağustos sonunda ise pamuk toplamanın tatlı heyecanı sarar. Kış günlerinde de havuçlar pazarlanır. Yılın her mevsiminde ayrı bir uğraş, farklı bir telaş yaşanır. Yaz günlerinde dört bir yana burcu burcu kokan altın sarısı kavunları pazarlarken, bir yandan da ekin tarlalarında döver biçerler homurdar. Buğdaylar hasat edilir, sapları dövülür, toz duman içerisinde hayvanlara yem temin edilir. Hayvancılık, geniş bir mera ve besin değeri yüksek otlaklara sahip köyün çok önemli uğraş ve geçim kaynaklarından birisidir. Bilhassa devletin teşviki ile sığır ve dana besiciliği çok önemli bir kaynak haline gelmiştir. Köyde altıyüzden fazla büyükbaş, ikiyüz kadar da küçükbaş hayvan beslenmektedir. Köy 2009 yılında Türkiye genelinde ıslah olan meralardan Altınbayrak ödülüne layık görülerek birinci sırada yer almıştır. Devamı Yarın