Uzm. Dr. Berkan Kaplan, “Migren kadınlarda erkeklere oranla üç kat daha fazla görülüyor. En sık migren atağını aşırı uyku ya da uykusuzluk, hava değişimleri, parfüm, stres ve bazı besinler tetikliyor” dedi. Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Berkan Kaplan, yaptığı açıklamada migrenin nedenleri ve tedavisi hakkında bilgiler verdi. Şiddetli baş ağrısı olarak bilinen migren, en sık yirmili ve otuzlu yaşlarda orta ya çıktığını belirten Dr. Kaplan, “Ülkemizde 18 ila 65 yaş arasındaki katılımcılarla yapılan Türkiye Baş Ağrısı ve Migren Epidemiyolojisi Çalışması verilerine göre kadınlar da migren sıklığı yüzde 24.6 iken erkeklerde yüzde 8.5 olarak saptanmıştır. Yani kadınlar erkeklere göre neredeyse üç kat daha fazla migrenden etkileniyor” dedi. Rüzgarlı hava atağı çağırıyor kişilerin migren ile oluşan ağrı nedeniyle çoğu zaman gündelik aktivitelerini yapmakta güçlük çekebileceklerini aktaran Uzm. Dr. Berkan Kaplan, “En sık migren atağını ortaya çıkardığı bilinen nedenler arasında uyku bozuklukları (uykusuzluk veya aşırı uyku), stres, açlık, keskin kokulu parfüm veya kimyasallar vardır. Buna ek olarak parlak ışık yüksek ses, kadınlarda adet dönemi, hava değişimleri ve aşırı rüzgarlı havalar, bazı ilaçlar (kalp hastalarının kullandığı dil altı ilaçlar gibi) sigara, alkol, mayalı yiyecek ve içecekler, basınç değişimleri, çay, kahve ve kola gibi içecekler dahil çikolata bile atak oluşturabilir” uyarısında bulundu. Ağrı öncesi sinyallere dikkat Migren ataklarından önce bazı kişilerde esneme, konsantrasyon bozuklukları, açlık, tatlı yeme isteği gibi öncül semptomlar görülebileceğine dikkat çeken Kaplan, “Ayrıca migrenli hastaların yüzde 10-15’ini oluşturan auralı migren hastalarında migren atağının 5 dakika ile 1 saat süre öncesinde ortaya çıkan ve baş ağrısından önce ortadan kaybolan gözler de ışık çakması veya testere dişi benzeri kırık çizgiler görme, yüzde ve ellerde uyuşma veya güçsüzlük ve konuşma bozukluğu benzeri nörolojik fonksiyon bozuklukları da görülebilmektedir” bilgisini verdi. Egzersiz ve yoga faydalı Migren tedavisinde ilaç ve ilaç dışı tedaviler uygulandığından bahseden Kaplan, “İlaç dışı tedavinin en önemli basamağı kişinin yaşam şeklini düzenlemesi (uyku ve beslenmenin düzenli olması), egzersiz, daha önce den bahsi geçen migren ataklarını tetikleyen faktörlerden kişinin kendisini koruması, stresten olabildiğince uzak durulması ve buna yönelik gevşeme egzersizleri, yoga veya meditasyon yapabilirsiniz” diye konuştu. Karanlık odaya geçin Atak sırasında kişilerin ortam uygun ise sessiz ve karanlık bir odaya geçmeleri tavsiyesinde bulunan Kaplan, sözlerini şöyle tamamla dı: “Karanlık ve sessiz odaya geçerek dinlenin ve eğer mümkünse biraz uyumaya çalışın. Uyuma sıklıkla semptomlarda rahatlama sağlayacaktır. Bununla birlikte atak için kullanılan ilaçların atak başlangıcından itibaren erken dönemde (özellikle ilk 1 saat içinde) alınması, atak sonlandırılması açısından önemlidir”.