İpeğin en büyük aşkı HAŞAN BÜYÜKAŞIK « Kırıkhan Olay Gazetesi-Hatay'da Hızlı doğru tarafsız haberciliğin merkezi

23 Aralık 2024 - 03:06

İpeğin en büyük aşkı HAŞAN BÜYÜKAŞIK

İpeğin en büyük aşkı HAŞAN BÜYÜKAŞIK
Son Güncelleme :

27 Mayıs 2020 - 9:19

Harbiye. Antakya, Yayladağı yol güzergâhında şelaleler diyarı Daphne’deyiz. Apollon’un kovaladığı o güzeller güzeli Daphne’nin hani, topraktan yardım isteyip de defne ağacına dönüştüğü yer var ya, işte tam oranın bulunduğu yerin en yüksek kesimindeyiz. Yılmaz İpekçilik satış mağazasının önündeyiz. Yılmaz Büyükaşık ile buluşup, babası Hasan amcayı ziyarete gideceğiz. Gümüşgöze köyüne doğru düştük yola… Köy yolunda önce sağa döndük; biraz gittikten sonra sola, aşağı doğru gitmeye başladık. Gümüşgöze’ye varacağız neredeyse. Dut ve meyve ağaçlarının gökyüzünü kapattığı bir sokağın solundaki iki katlı eve doğru yürüdük. Hasan Büyükaşık, koca kazanın altını yakmış. Su kaynıyor. Hasan amca yıllardır neredeyse hemen her gün yaptığı ipek kozasının iplik çilesine dönüştürülmesi işlemini yapacak birazdan. Oğlu Yılmaz da ateşin harlanmasına, suyun dahaçabuk kaynaması için babasına yardım etmeye başladı. Bir tepsi içindeki ipek kozaları bir kenarda duruyor. Haşan amca bizim için muhteşem ve bir başka yerde göremeyeceğimiz KOZA’DAN İPEĞE gösterisine başlıyor. Kazanın üzerindeki kendi imalatı çıkrığa çiriş sürüyor. Elindeki çalı süpürgesi, aşırı kullanılmaktan neredeyse bitme noktasında. Sanırsınız çevreyi süpürecek. Haşan amca; AyetülKürsi duasıyla başlıyor kozaları kaynar kazana dökmeye ve çalı süpürge ile kozaların dibe batması için uğraşıyor. “Bu süpürge bu iş için özel yaptığım bir süpürge. Hurma dallarından yaptım. Kozaları kaynar su kazanına batırıp çıkarıyorum. Bu süpürge ile de kozaları karıştırıyorum. Amacım kozaların uçlarını yakalamak. Bir süre sonra kaynar suyun da etkisiyle koza uçları süpürge dallarına takılmaya başlıyor. Bak, şu gördüğün çengellere de yakaladığım ipek tel uçlarını takıyorum. Öyle bir an geliyor ki, bütün kozaların uçları ortaya çıkıyor ve kolaylıkla tel tel, iplik iplik yakalıyorum; buraya da ekliyorum.” Diyor. Su kaynıyor. Kozalar dökülüyor. İpler toplanıyor. Haşan amca elindeki süpürgeyi kaynar suya batırıp, kozalarla birlikte çıkarıyor. Biz, ikram edilen çayı yudumlarken çıkrık diye isimlendirdiğim bir düzenekte ipek telleri iplik haline, yumak haline geliyor bir kenarda. Büyükaşık ailesinin yaşadığı ev bir fabrika gibi. Aile fertleri ne yapacaklarını biliyorlar. Her sabah kahvaltıdan sonra baba Haşan Büyükaşık’ın verdiği görev talimatlarıyla işler yürüyor. 1934 doğumlu Haşan Büyükaşık, “7yaşında başladım ipek işine. O zamanlar 150’ye yakın ocak vardı buralarda. Her sabah şimdi yaptığım işler yapılır, kozalar ipliğe dönüştürülürdü. On yaşındayken bir ocakta iş buldum. Orada çok şey öğrendim. İpekçiliğe âşık oldum. Benimki aşktan da öte. Bir nevi kara sevdaydı. ” diyor. Yılmaz,annesini gösterdi yavaşça; Haşan amcayı dinliyor. “Sorarım sana” der gibi. Haşan amca hayatını paylaştığı eşinin gönlünü çok teknik bir şekilde alıyor, onun bulunduğu odaya bakmadan: “Gençtik. Bir kıza âşık oldum. Çocuklarımın annesi.” Biz bahçede kazanların bulunduğu bölümde bunları konuşurken kapısı ve penceresi açık bir odada oturan kadın Haşan amcanın konuşmalarını pür dikkat dinliyordu. Odaya hissettirmeden baktığımda Haşan amcanın “Aşık oldum” sözü kadının dikkatini çekmiş olmalı. Haşan amca içeride kendisini dinleyen hayat arkadaşı, işinden sonra en çok sevdiği Aliye hanımı mütebessim bir gözle süzdü: “Ailem bana çok yardımcı oldu. Eşim, kızlarım oğullarım, hem benim kahrımı çektiier, hem de bu mesleğin kahrını..’’ Gözleri uzaklara daldı. Acının, yoksulluğun izlerini silmek istercesine soluklandı. Kozaları kaynar suya batırırken söylediği Arapça türkünün hüznü, gözyaşlarını kelimelerde gizliyor. Söylediği türkünün tercümesini istemeye utandım. Yılmaz’a sormayı da ihmal ettim. Ama, bir gün Haşan amcayı ziyarete gittiğimde sadece bu türküyü dinleyeceğim ve bunu yazacağım Hatay Kültür Keşif Dergisi için… Yılmaz İpekçilik; Harbiye ipekçiliğini tüm dünyaya tanıtan bir kuruluş. Yılmaz Büyükaşık, Haşan Büyükaşık’ın oğlu: “Büyük dedem İbrahim Büyükaşık’tan günümüze aile olarak bu işin içindeyiz. Şu anda 3. kuşak babam Haşan Büyükaşık’ın üç oğlu (Ali, Tuncay ve ben) güçlü ve mesleğe olan tutkumuzla dedemizden gelen teknik ve sanatsal kimliğimizi koruyarak bu mesleğimizi en iyi şekilde yapmaya gayret ediyoruz. ” Haşan amca elindeki koza sepetini bir kenara bırakarak; “Tek odalı bir evim vardı. Çocuklarım oldu. Evimin bir kenarında dokuma tezgâhım. Oda bizim ailenin her şeyi. Her tarafta kozalar, iplik çileleri, kazanlar. Bugün Allaha şükürler olsun.Çok çalıştık. İşimizi sevdik. Bu işin yok olmaması için, ipekçiliğin ölmemesi için gecemizi gündüze kattık. Çocuklarım ve ailem işimizi, aşımızı çoğaltmaya gayret ettik. ” Yılmaz Büyükaşık, evin bir kenarındaki tezgâhı göstererek; “İmalatımız 1 tezgâh iken, 4 el dokuma tezgâhı ve 4 Bursa kara tezgâhı ile işimizi geliştirdik. 2001 yılında Büyükaşık kardeşler olarak Yılmaz İpekçilik El Sanatları Ltd. Şti. ‘yi kurduk. Bu süreçte imalatta ciddi bir yatırıma giderek tezgâh sayısını 12’ye çıkararak üretimde Türkiye’de söz sahibi olduk.”dedi. Bu süreçte Türk Koza’sını ve mancılık el çekimi sisteminden vazgeçmeden bu el sanatını koruyarak Türkiye’de bu tarz el sanatını korumaya da gayret ettiklerini belirtti. 2011 yılında 14 kara tezgâh, 2 şeritli otomatik tezgâh ve 6 el tezgâhı ve birçok ek donanım parçaları ile tescilli kapasite raporuna göre yıllık üretimi 88.360 metre olarak kayıtlara girmiştir. İstanbul Kültür Üniversitesi’nden Nagihan Çakar’ın hazırladığı “Büyükaşık’lar” belgeseli birçok ödül aldı. Büyükaşık’ları bu kadar güzel anlatan bir belgeseli izlerken Cahit Berkay’ın müziği kulağımdan hiç gitmiyor. Hatay’ı, Hatay ipekçiliğini ve ipekçiliğe ailece büyük emek veren Büyükaşık ailesini böyle güzel tanıttıkları için teşekkür ediyorum Nagihan Çakar’a. Gerçi bu güzel insanları anlatmak ancak böyle olur. Yolunuz Hatay’a düşerse, Antakya Kurtuluş Caddesi’nde Sarımiye Camii yanındaki Yılmaz ipekçilik mağazasına ya da Harbiye’deki şelalelerin hemen karşısındaki mağazalarına uğrayın. Koza’nın o muhteşem gelişimini ipek ürünlerinde görün.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.