Gönül kapına dayanmışsa biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Gün gelir devran döner de,
Senin yüzüne de açmazlar, Üzülürsün…
Kaldırman için el uzatmışsa biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Zaman olur, yere düşersin de
Senin yüzüne de bakmazlar,
Alınırsın…
Derman bulmak için gelmişse biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Yara alır çare ararsın da
Senin yarana da merhem olmazlar,
Kırılırsın…
Tatlı diline kulak vermişse biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Hayattan bunalıp daralırsın da,
Sessiz çığlığını da duymazlar,
Kahrolursun…
Sıcak gülüşünde kaybolmuşsa biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Bir bukle tebessüm beklersin de,
Göz ucuyla da bakmazlar,
Darılırsın…
Şam’ın şekerine imrenmişse biri,
Çevirme ne olur girme vebale.
Ağzının tatlanmasını beklersin de,
Bir parmak bal da sürmezler,
Sızlanırsın…
Ey Yar…
Her şeyini bırakıp gelmişse biri,
Çevirme ne olur, girme vebale.
Hesap günü bir af beklersin de,
Yaptıklarını da yanına koymazlar,
Pişman olursun… Fakat, ne fayda…