HATAY DEPREMLE HAFIZASINI DA KAYBETTİ « Kırıkhan Olay Gazetesi-Hatay'da Hızlı doğru tarafsız haberciliğin merkezi

22 Aralık 2024 - 08:21

HATAY DEPREMLE HAFIZASINI DA KAYBETTİ

HATAY DEPREMLE HAFIZASINI DA KAYBETTİ
Son Güncelleme :

06 Şubat 2024 - 10:08

DEPREM ANI

5 Şubat günü Hatay’ın iki merkez ilçesinden biri olan Defne’deki kitap fuarından dönmüştüm. Akşam eşimle Antakya’da evimizdeydik, hava yağmurluydu. Depremle birlikte gözümü açtım, elim telefona ilişti, saatin 04.18 olduğunu gördüm. Telefonumu ve kıyafetlerimi aldığım gibi yatak odasının kapısına yöneldim. Eşim benden önce koridora geçti. Kapıya yaklaştığımda ise kapı kapandı, açılmadı. Kapının arkasına yığıldım. Duvarlar, dolaplar, kitaplar üzerime geliyordu. Deprem durduğunda arkama bir an döndüm, komşunun yatak odasını gördüm. Komşumla aramızdaki ortak duvar tamamen yıkılmıştı. Dolapların ve tuğlaların üzerinden komşunun yatak odasına geçerek daire kapımıza gelebildim. Eşim içeride ben dışarıdaydım, kapıyı açamıyorduk. Zira kapı sıkışmıştı. Tekrar geldiğim yönden yatak odamıza geçerek kapının arkasını temizleyerek kapıyı zorla açtım ve eşimi antreden çıkartarak karanlıkta cep telefonumun ışığı ile parçalanmış merdivenlerden düşe kalka aşağıya inerek, bahçeye/otoparka gelebildik. Hava soğuk ve yağmur yağıyor. İnsanlar perişan bir haldeler. Kimisi yalınayak, kimisi pijamasıyla şaşkın bir vaziyette. Sadece canımızı kurtarmıştık. En üzüldüğüm ise kütüphanemde bulunan 47 yılda oluşturduğum dört bin kitabım ki bunların içerisinde kendi yazdığım onbir kitaptan da bir miktar var, ağır hasarlı evde kaldı, onları kurtaramadım. Ayrıca yıllardır oluşturduğum değişik gazete ve dergilerden oluşan arşivim de kaldı. Sonra apartman ağır hasarlı olduğu için yıkım ekibi tarafından yıkıldı.

 

KAYIPLARIMIZ ARASINDA MEHMET TEKİN

6 Şubat 2023 tarihinde saat 04.17’de meydana gelen Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde depremlerde büyük yıkımın yaşandığı Hatay, birbirinden acı kayıplara sahne oldu. Depremde çok şeyimizi kaybettik. Evlerimiz gitti, eşyalarımız gitti. Binlerce insanımız hayatını kaybetti. Binlercesi sakat kaldı. Her can kıymetlidir ama bu canların içerisinde biri var ki Hatay için çok önemlidir. Hayatını Hatay’ın tarihini, kültürünü, her türlü değerini gün yüzüne çıkarmaya adayan Araştırmacı Yazar Mehmet Tekin de bu depremde hayatını kaybetti. Şehrin unutulan, bilinmeyen kültürünün gün yüzüne çıkarılması için çalışmalar yapan Mehmet Tekin, Hatay’ın tanıtımına katkı sunan 44 tane eser yazdı. 6 Şubat’ta Antakya’da yalnız yaşadığı evde enkaz altında kaldı. Mehmet Tekin, ömrünü adadığı Hatay’ın merkez ilçesi Antakya’ya Asri Mezarlığa defnedildi.

 

OLGUN BAŞAKLAR GİBİ…

Mehmet Tekin, Hatay’ın hafızasıydı. Benim için bir Ağabeydi. Çok sevdiğim, değer verdiğim bir insandı. Yıllardır her hafta buluşup, dertleşirdik. Kendisiyle kültür sanat, edebiyat, tarih ve eğitime dair sohbetler ederdik. Hatay’ı konuşurduk. Değişik dergi ve gazetelerde Hatay ile ilgili yazılmış kitapların tanıtım yazılarını yazdığım yıllarda Mehmet Ağabeyin Hatay ile ilgili 20 kitabının da tanıtım yazısını yazmıştım. 76 yaşına gelmiş, hayatını Hatay’a adamıştı. Uzun yıllar kendisiyle birlikteliğimiz oldu. O kadar donanımlı olmasına rağmen hep mütevazıydı, tıpkı olgun başaklar gibiydi. Mehmet Tekin çok onurlu ve fedakâr bir insandı. Her şeyini Hatay için hazırladığı kitaplara ve yayımladığı Güneyde Kültür dergisine verdi. Çalışmalarında objektif ve titiz bir araştırmacıydı. Dost sevdalısıydı, dost biriktirmişti. Her kesimden dostları vardı.

 

ONUN İMZASI VAR

Hatay’a dair araştırmalarda hep onun imzasını görmekteyiz. Önceki adı Hatay Folklor Araştırmaları Derneği olan Hatay Kültür ve Tarih Araştırmaları Derneği’ni kurarak bölge tarihinin, kültürünün, edebiyatının açığa çıkartılması, geliştirilmesi, bugünümüze ve geleceğe taşınması için onlarca konferans, seminer verdi, paneller ve radyo-TV programlarına katıldı, sunumlar yaptı, ulusal ve uluslararası sempozyumlarda bildiriler sundu, şiir şölenleri düzenledi. Kurduğu dernek vasıtasıyla şehrin kültürüne çok önemli hizmetler verdi. Hatay’ı Hataylılara anlattı. Mart 1989’dan 2021 yılı sonuna kadar 32 yıl boyunca 30 cilt, 212 sayı Güneyde Kültür Dergisi’ni çıkardı, yazılar yazdı, çok sayıda şair ve yazarın ürünlerinin dergide yayımlanmasını sağladı. Millî Mücadele’de İlk Kurşun’un 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol-Karakese’de Fransız askerlerine atıldığını ilk defa yazarak gündeme getirdi. Cemil Meriç’in Hatay bağlantısını yine ilk defa Mehmet Tekin Beyefendi araştırdı, bu konuda bir panel düzenledi ve bir kitap haline dönüştürdü.

 

KENT ARŞİVİ MEHMET TEKİN KİTAPLIĞI

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfi Savaş ve araştırmacı yazar Mehmet Tekin ile görüşmelerim neticesinde Mehmet Tekin’in kitaplarının bir kısmını ki 2000’in üzerindeki kitabını Hatay Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi’nin içinde bir salona taşıyarak “Mehmet Tekin Kitaplığı” adı verilmesini sağladım. Kitaplarının bir o kadarı da Antakya Nedime Keser Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü içerisinde kendisine ayrılan bir büyük odada bulunmaktaydı. Bina yıkılmadığı için kitaplar kurtarıldı. Bir miktar da yıkılan evinde bulunmaktaydı. Ayrıca Mehmet Tekin’in Hatay ile ilgili 44 kitabının Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından yeni bir tasarımla yeniden set halinde yayımlanması için sözleşme yapılmıştı. Mehmet Tekin, İLESAM Hatay İl Temsilcisi idi, o görevi kendisinin de referansıyla yıllar önce ben devralmıştım kendisinden.

 

HAZİN BİR TEVAFUK

2002 yılında “4’üncü Hatay Tarih ve Kültür Araştırmaları Sempozyumu” Mehmet Tekin’in girişimleriyle düzenlendi. Bu sempozyumda “Deprem ve Tarihte Antakya Depremleri” konulu bir bildiri sundu. Daha sonra bu bildiriyi kitapçık olarak yayımladı. Antakya’daki deprem tehlikesine dikkat çekti. Kitapta Antakya’nın deprem coğrafyası, tarih boyunca Antakya’da meydana gelen depremler ve yapılacaklar ele alınmıştı. Hatay bölgesinin Türkiye’nin sismik haritasında 1’inci derece deprem bölgesi içinde yer aldığı belirtilirken, Antakya ve civarında M.Ö. 148 ve M.S. 1896 yılları arasında, şiddetleri 6-10 arasında değişen 89 tarihsel depremin yaşandığına, 1900 ile 2000 yılları arasında şiddetleri 4 ile 6.3 arasında değişen toplam 100 adet deprem olduğuna işaret ediliyor. Çalışmaya göre Hatay’da en fazla sarsıntıya 1971-1986 arasında yaşanmış. Ne var ki bölgedeki deprem riskine bu denli dikkat çeken bir isim, deprem ile göçüp gitti bu dünyadan, bu çok hazin bir denk gelme halidir.

 

ÖMRÜNÜ ADADIĞI TOPRAĞA DEFNEDİLDİ

Evimle kendisinin evi aynı istikamette olup yaklaşık 500 metre mesafedeydi. Mehmet Tekin, yaşanan depremin ardından enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Hayatını Hatay’a adayan Mehmet Tekin, aslen Ispartalı’dır. Depremden kısa bir süre önce eşini kaybetmişti, depremde başka bir evde oğlu ve gelini de vefat etti. Hataylı değildi ama Hatay’la bu kadar bütünleşmiş bir insan ömrünü verdiği şehrin topraklarına, Antakya Asri Mezarlığına defnedildi.

 

MEHMET TEKİN KİMDİR?

15 Ocak 1947 tarihinde Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Aydoğmuş köyünde doğdu. İlkokulu köyünde, 3 yıl babasının yanında çalıştıktan sonra girdiği Dinar Ortaokulu’nu 1965’te, İmroz (Gökçeada) İlköğretmen Okulu’nu 1968’de bitirdi. Gökçeada’da ve Afyon’da 3 yıl ilkokul öğretmenliği yaptı. 1971 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Eğitim Bölümü’ne giriş sınavını kazandı, bu bölümden 1974 yılında mezun oldu ve ilköğretim müfettişi olarak atandı. Urfa’da (1974-1977), Afyon’da (1977-1982) İlköğretim müfettişi olarak görev yaptı. Kamu görevlisi olmanın kaderinde var olan bir tayinle ilimiz Hatay’a geldi, 1982-1986 yıllarında ilköğretim müfettişliği yaptıktan sonra, atandığı İstanbul’a gitmeyerek 1986 yılı sonlarında Kültür ve Turizm Bakanlığı teşkilatına geçti. Önce Hatay’da, daha sonra Afyon’da çalıştı. Afyon İli Kültür ve Turizm Müdürü iken 1989 yılının Şubat ayında istifa ederek Hatay’a döndü. Antakya’da beş yıl özel bir eğitim kurumunda yönetici olarak çalıştı. Ekim 1994’te Mustafa Kemal Üniversitesi’ne uzman olarak atandı, Rektörlük Basın ve Halkla İlişkiler birimini yönetti, Temmuz 1998’de emekliye ayrıldı.

Hatay Folklor Araştırmaları Derneği’ni kurdu ve yöneticiliğini yaptı. Güneyde Kültür adlı aylık fikir ve sanat dergisini çıkarttı. Sayısız makale ve kitap yazdı, yayınlanmış çok sayıda kitaba danışmanlık yaptı. Mehmet Tekin’in yayınlanmış kitapları, yayına hazırladığı ve ortak yazar olarak katıldığı eserlerin toplamı doksanı buldu. Bu eserlerin çok büyük bir bölümü Hatay üzerinedir. Hatay ili tarihi ve kültürel değerleri konularında yaptığı araştırmalar nedeniyle kendisine Antakya Belediye Meclisi’nce 16.06.1986 tarih ve 50 sayılı karar ile Antakya’nın Fahri Hemşehrilik Beratı verildi. Mustafa Kemal Üniversitesi tarafından da “Fahri Doktor” unvanı verildi.

Mehmet Tekin, Hataylı değil. Uzaklardan, ülkemizin batısından gelerek yakınımızda yer almış birisi. Isparta’dan gelmiş Hatay’a, Antakya’ya yerleşmiş. Sadece Hatay’a yerleşmemiş, Hataylıdan daha çok Hataylı olmuş. Hatay ile ilgili dünya kadar araştırma yapmış, Hatayla ilgili hangi taşı kaldırsanız orada Mehmet Tekin adını görürsünüz.

Hatay’ı kurtaranlar, kuranlar kadar Hatay’ı yazanların da önemi büyüktür. Yapanların yaptıkları doğru ve objektif olarak yazılmazsa yapılanlar bir müddet sonra unutulmaya mahkûmdur. Mehmet Tekin bu konuda öncülük etti. Hatay ile ilgili hemen hemen her şeyi araştırdı ve yazdı. Hatta bu konularda çalışanlara kaynaklık etti, onlara önderlik, rehberlik yaptı. Yolbaşıcılık yaptı. Adeta tek başına Hatay Araştırmaları Enstitüsü gibi çalıştı. Hatay’ımız için bir kilometre taşıdır Mehmet Tekin.

Mehmet Tekin’in elde ettiği bu başarı bir tesadüf değil, şüphesiz yoğun ve disiplinli bir çalışmanın sonucudur. Bilgiye ulaşmak için bir uşak gibi çalışmış ve sonunda bilginin efendisi olmuştur. Zaten bilginin kıymetini koyan koymuş: “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?”

Hepimiz dünyalığın peşine düşerek evimizi, arabamızı alırken o yazının, derginin ve kitabın peşine düştü. Bütün yatırımlarını maddi getirisi olmayan araştırmaya, yazıya, dergiye ve kitaplara verdi. Bizlerin edindiği maddi servet depremle birlikte yok olup gitti ama Mehmet Tekin bizlere, Hataylılara ve geleceğe bir kültür serveti bıraktı. Hepimize düşen görev bu kültür insanına ve ortaya koyduğu Hatay hazinesinden oluşan servetine sahip çıkmaktır.

Mehmet Tekin’in hayatı ve çalışmaları hakkında iki lisans tezi hazırlandı.

 

HATAY’IN HAFIZASIYDI

Mehmet Tekin’le tanışmam, yazıya, kitaba düşkün birisi olarak memleketime olan ilgimin biraz daha yoğunlaşmasına katkı sağladı. Hataylı olmamasına rağmen bu kadar Hatay sevdalısı olması beni Hatay konusunda teşvik etti.

Değerli dostum Vasi Köse bir gün telefonla arayarak, Cemil Meriç İl Halk Kütüphanesi’nden Mehmet Tekin Bey’in çıkartmış olduğu Güneyde Kültür dergisinin eski sayılarından birinde Antakya’ya gelen Zugaybe Suyu ile ilgili Mehmet Tekin Bey’in yazmış olduğu yazının fotokopisini almamı rica etmişti. Bunun üzerine kütüphaneye gidip, derginin ilgili sayısını bulup, Zugaybe Suyu ile ilgili makaleyi okuduğumda bir daha gördüm ki, Mehmet Tekin Bey’in yazmadığı konu kalmamış. Ayrıca bu su ile ilgili Antakya Belediyesi’ne gittiğimde orada şunu da gördüm; belediye de birçok konuda Sayın Mehmet Tekin’e müracaat ediyor. Yani şunu söyleyebilirim: Mehmet Tekin, Hatay’ın adeta hafızası, arşivi, ayaklı kütüphanesidir. Hataylı olmamakla birlikte Hatayla bütünleşmiş müstesna bir isimdir Mehmet Tekin. Zira el atmadığı konu kalmamıştır.

Bu kadar zengin bir kültüre, bilgiye sahip insanda büyüklük duygusunu hiç görmedim. Çok mütevazı muhterem bir insandı. Her şeyi paylaşmaktan mutluluk duyan bir şahsiyetti. Çünkü bilginin paylaşıldıkça çoğalacağına inanıyordu.

 

Kırıkhanlı şair rahmetli Yusuf Lek, dostu Mehmet Tekin için “Görülmüş Hatay” adlı şiirinde şöyle diyor:

“Mehmet Tekin Bey’in hizmeti hayda

Araştırdı sordu işledi kayda

Güneyde Kültür’de tam sayfa sayfa

Tüm gözler önüne serilmiş Hatay”

 

Memleket sevgisi; “bana ne sunuyor, bana ne veriyor” diyerek egoistçe yaklaşımla değil “ben ne veriyorum” diyen bir bakış açısıyla bakılınca bir anlam ifade eder. Mehmet Tekin memleket için hep veren olmuş ve üzerine düşmeyeni, düşenden daha fazlasıyla yapmıştır. Mehmet Tekin’e sağlığında yeterince sahip çıkamadık, onun değerini tam anlayamadık, bari önümüzdeki zamanlarda geriye bıraktığı eserlerine sahip çıkalım. Mehmet Tekin’e sahip çıkmak Hatay olarak boynumuzun borcudur.

YORUM YAP

YASAL UYARI! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen kişiye aittir.