Gastronomi kenti Hatay’da, etin zırh bıçak yardımıyla kıyılmasının ardından odun ateşinde pişirilerek servis edilen “tepsi kebabı”, Ramazan ayında da sofraları süslüyor.
Gastronomi kenti Hatay, adını yapılışından alan ve genelde yöre halkı tarafından Arapça olarak “Lahm-ı Sini” olarak adlandırılan meşhur tepsi kebabı Ramazan ayında da sofralarda yerini alıyor. Kasaplarda ustalar tarafından zırh bıçak yardımıyla hazırlanan tepsi kebabı, içerisine soğan, maydanoz ve baharatlarla lezzetine lezzet katılıyor. Daire şeklindeki tepside hazırlanan kebap, taş fırınlarda pişiriliyor.
Hatay Gastronomi Evi Şefi Süleyman Demirel tepsi kebabının geçmişten günümüze kasap, fırın kültürünün eseri olduğunu belirterek, “Herkesin tercih ettiği bir lezzettir. Bu yemeğimiz kasaplarda yapılırken, evlerde yapılması mümkündür. Kaburga eti tepsi kebabının olmazsa olmazıdır. Et kıyma haline getirildikten sonra içerisine soğan, maydanoz, biber, sarımsak, tuz, karabiber eklenerek harmanlanması tepsiye serilmek sureti ile taş fırında pişirilmesi ve servis edilmesi ile oluşan bir yemektir. İftar sofralarını süslediği gibi, günlük hayatta da çok tercih edilir” dedi.
Tepsi kebabında içerisinde sarımsağın olması ve taş fırında pişmesinin püf noktalarından olduğunu belirten Demirel, “Tepsi kebabında sarımsağı öneriyorum, mutlak kaburga eti ve taş fırında da pişirilirse daha da uygun sonuç elde edilir. Evde yapacak olanlar içinde kolay bir yemek. Kasaptan tepsi kebabı için et istediğin zaman uygun bir şekilde istediğinize göre hazırlıyor. Eti ince açıp, pişirilirken çok kurutmamak ve mutlaka salça kullanmak gerekir” dedi.