Ak Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, TBMM’de yaptığı konuşmada son günlerde özellikle dış mihraklar tarafından başlatılan karalama kampanyalarının karşılık bulamayacağını ve Hatay halkının birlik ve beraberliğini kimsenin bozamayacağını vurguladı.
Milletçe yasta olunduğunu belirten Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman ” İdlib’de 34 şehidimiz oldu. Gerçekten büyük kederler içerisindeyiz. Allah milletimize bir daha böyle acılar yaşatmasın. Şehitlerimizin ailelerine sabır diliyorum. Vatan sağ olsun, aziz milletimiz sağ olsun. “dedi.
Gözyaşlarımızın rengi aynıdır, kan gruplarımız farklı olsa da bu büyük acı karşısında kanımızın rengi beyaz ve kırmızıdır şeklindeki sözleriyle konuşmasını devam ettiren Milletvekili Yayman ” Hatay’da 4 şehidimiz vardı. Ben, çok değerli şehitlerimiz, çok değerli kardeşlerimiz, Emin Yıldırım, Mustafa Bayrakdar ve Muhammed Ali Özer ile Hataylı olmasına rağmen Tekirdağ’da defnedilen Recep Bekir kardeşime Allah’tan rahmet diliyorum. Mekânları cennet olsun. Allah’ım milletimizin yâr ve yardımcısı olsun.
Son günlerde, Hatay’la ilgili, özellikle Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’nın konuşmasıyla başlayan yoğun bir gündem bulunmaktadır. İsmini burada anmak istemediğim bir haber kanalında Hatay’ımızla ilgili amacını aşan sözler söylenmiştir, bunları kabul etmek mümkün değildir.
Gazi Meclisimizden, Mustafa Kemal Atatürk’ün Meclisinden bu haberleri yapanlara bir kez daha seslenmek istiyorum: Hatay, dedelerimizin kanlarıyla ve canlarıyla alındı, 1939 yılında bedeli ödenerek ana vatana katıldı; ancak bedeli ödenmek suretiyle alınabilir, bu da ancak bütün Hatay halkını katletmekle mümkündür; Hatay halkı buna asla müsaade etmez. Biz, 15 ilçenin vatandaşları olarak, 1 milyon 600 bin Hataylı vatandaş olarak bu haberleri kınıyoruz ve asla kabul etmiyoruz.
Ayrıca, Hatay’ımızın ana vatana katılmasının mimarı, büyük devlet adamı, hayatını Türklük davasına adamış, rahmetli Tayfur Sökmen’i, vefatının 40’ıncı senesinde bir kez daha rahmetle anıyorum. Onun mirası ve mücadelesi bizim için çok çok önemlidir ve onun mücadelesi bizim için bir ışıktır; onun Kuvayı milliye ruhu, onun ana vatana katılmak için verdiği mücadele bizler için yol göstermektedir.
Şehitlerimiz konusunda dahi bazı spekülatif tartışmalar olmaktadır. Bu, tabii, hepimizi derinden üzmektedir. Şehitlerin sayısı konusunda birtakım tartışmalar var. Bunlara ben bir daha dönmek istemiyorum ama Hatay’ımızın 4 şehidi vardı, Türkiye’mizin 34 şehidi vardı; Hatay’ın 4 şehidini söyleyip 4 şehidini söylemeden bunu saklamak ve bunu inkâr etmek mümkün değildir çünkü Türkiye Cumhuriyeti devleti, kurumları olan, kuralları olan bir hukuk devletidir ve devletimizin kurumlarına, devletimizin kurallarına güvenmemiz gerekmektedir.
Hatay’la ilgili iddialarda bulunanlara şunu söylemek istiyoruz: Evet, gerçekten Hatay, Türkiye’nin en önemli şehirlerinden bir tanesidir ve Antakya’nın nüfus kayıtlarında, Antakya’nın tapu kayıtlarında hâlâ Halep’in, Şam’ın, Kudüs’ün kayıtları bulunmaktadır. Kudüs’te bir insan eğer tapuyla ilgili bir ihtilafa düşerse Osmanlı Devleti arşivlerine ve Hatay (Antakya) tapu kayıtlarına, nüfus kayıtlarına bakmaktadır. Ben bu hususun çok çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Ben, Hatay’ın bir evladı olmaktan ve Hataylı bir yurttaş olmaktan şeref ve gurur duyuyorum. İnşallah Hatay’ımız AK PARTİ, CHP ve MHP milletvekillerimizle hep birlikte, bir ve beraber olarak varlığını devam ettirecektir.
Bizim hem Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak hem Hükûmet olarak asla kimsenin toprağında gözümüz yoktur. Yurtta barış, dünyada barış ilkesiyle, komşularımızla kaderdaş olarak bu coğrafyada yaşayan vatandaşlar olarak, halklar olarak tarihte biriz, kaderde biriz. Emperyalistlerin bölgemizi Balkanlaştırma, bir mezhep nefretiyle kardeşi kardeşe kırdırma politikasını görüyoruz ve bunun büyük İsrail planının bir parçası olduğunu fark ediyoruz.
Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Türkiye Cumhuriyeti devleti bin yıldır buradadır ve sonsuza kadar da burada olmaya devam edecektir.”dedi.
Yayman “acımız olduğu anda taziyemize gelen, şehitlerimizin defni için şehrimize gelen İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’ya, Sayın Bakanımız Hulusi Akar’a, Mustafa Varank Bakanımıza teşekkür ediyoruz. Yine, haberi alır almaz Hatay’a gelen gazeteci Yavuz Donat Bey’e de ben bu kürsüden teşekkür ediyorum”.