1918-2014 Kamu ve Medya desteği ile bir “Efsane”nin inşası”
Araştırmacı Yazar, Emekli Öğretmen Sayın Kadir Aslan‘ın organizesi ile Dörtyol eski Belediye Başkanlarından Sayın Mehmet Ocak, 07 Haziran 2014 Cumartesi günü Dörtyol’da Çökek yayla evinde; Dörtyol, Antakya, Kırıkhan ve Osmaniye’den yazar ve şairlerin bir bölümünü buluşturmuştu.
Bu yayla evinde geçirdiğimiz süre içerisinde bir konu üzerinde özellikle duruldu. İzmir’den Sayın Erdoğan Sorguç‘un yazdığı ve benim de içinde olduğum bazı kişilere imzalı olarak gönderdiği “İlk Kurşun’un Seyir Defteri 1918-2014” adlı kitap vesilesiyle “ilk kurşun”un Dörtyol’da atıldığını Türkiye kamuoyuna nasıl yayarız diye fikir alış verişinde bulunmuştuk.
Millî Mücadele’de İlk Kurşun’un 15 Mayıs 1919’da İzmir’de gazeteci Hasan Tahsin tarafından Yunan askerlerine atıldığı ders kitaplarına kadar girmiş ve kabul görmüş bir görüştür. Oysa bunun böyle olmadığı aksine Millî Mücadele’de İlk Kurşun’un 19 Aralık 1918 tarihinde Dörtyol-Karakese’de Fransız askerlerine atıldığı konusunda ilk araştırma Araştırmacı-Yazar Sayın Mehmet Tekin tarafından 24 Aralık 1984 tarihinde Kırıkhan Gazetesi‘nde yayınlanmış ve 1986 yılında “Milli Mücadelenin İlk Kurşunu ve Dörtyol’lu Kara Hasan Paşa” ve 2010 yılında da “Milli Mücadelenin İlk Kurşunu ve Dörtyol Çeteleri” adlı iki kitap yazmıştır. Ayrıca Dörtyol’dan Araştırmacı-Yazar Sayın Kadir Aslan bu konuyu daha detaylı araştırarak, belgeleriyle birlikte “Milli Mücadelede İlk Kurşun ve Dörtyol” adlı bir kitabı 2008 yılında yayınlamıştır. Araştırmacı-Yazar Sayın Kadir Aslan‘ın Genelkurmay Başkanlığı’na yazdığı ve Genelkurmay Başkanlığı’nın da bu yazıya verdiği 29 Ocak 1992 tarihli cevabi yazıda; “Birinci Dünya Savaşından sonra galip devletlerin yurdumuzda ilk işgal ettiği yerlerin İskenderun ve Dörtyol olduğu, bu düşmana karşı ilk direniş hareketinin yine bu bölgede başladığı, buna bağlı olarak da ilk silâhlı direniş hareketinin de 19 Aralık 1918’de Dörtyol ilçesi Karakese köyünde gerçekleştirildiği tespit edilmiştir.” denilmektedir. Sayın Kadir Aslan‘ın da gayretleriyle Dörtyol İlk Kurşun Anıtı 09 Ocak 1994 tarihinde Dörtyol’un Kurtuluş Bayramı törenlerinden sonra, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Şükrü Erdem tarafından Devlet töreni ile hizmete açılmıştır. İlk Kurşun Müzesi de 09 Ocak 1997’de Hatay Valisi Sayın Utku Acun tarafından açılmıştır. İlk Kurşun Müzesi, 09 Ocak 2014 tarihinde şimdiki binaya taşınmıştır.
Şimdi de İzmir’den Sayın Erdoğan Sorguç aynı şekilde 1918’den 2014 yılına kadar bütün kaynakları tarayarak “İlk Kurşun’un Seyir Defteri 1918-2014” adlı kitabıyla Millî Mücadele’de düşmana karşı ilk kurşunun 15 Mayıs 1919 tarihinde gazeteci Hasan Tahsin tarafından İzmir’de değil, 19 Aralık 1918 tarihinde Mehmet Kara tarafından Dörtyol’da atıldığını başka bir açıdan ispatlamıştır.
1930 Antalya doğumlu, İzmir’den evlenip orada yaşayan, diş hekimliğinden emekli olup, Türk İstiklâl Harbi tarihi üzerine yoğunlaşan Sayın Erdoğan Sorguç tarafından hazırlanan ve yayınlanan ” “İlk Kurşun”un Seyir Defteri 1918-2014 Kamu ve Medya desteği ile bir “Efsane”nin inşası” adlı kitabın birinci baskısı Şubat 2014 tarihinde İzmir’de yapılmış olup, 295 sayfadır. Kitap iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm; “İlk Kurşun”un seyir Defteri 1918-2014 Kamu ve Medya desteği ile bir “Efsane”nin inşası, İkinci bölüm ise; Yok Sayılan İstiklâl Harbi Komutanları’dır. Birinci bölüm on bölümden oluşmaktadır: 1) 1918-1922 İşgal Dönemi, 2) 1922-1938 Atatürk Dönemi, 3) 1938-1950 İnönü Dönemi, 4) 1950-1960 Demokrat Parti Dönemi, 5) 1960-1970 Dönemi, 6) 1970-1980 Dönemi, 7) 1980-1990 Dönemi, 8) 1990-2000 Dönemi, 9) 2000-2010 Dönemi, 10) 2010-2014 Dönemi.
Yazar Sayın Erdoğan Sorguç, kitabın Sunuş yazısında şöyle diyor: “1974’de İzmir’de, 1994’de de Dörtyol’da dikilmiş olan ‘İlk Kurşun’ heykelleri önünde her yıl ayrı tarihlerde kutlama törenleri düzenlenmektedir. Bu trajikomik durumun ilginç bir yanı ise, vaktiyle Devlet bu heykellerin ve kutlamaların her ikisine de aynı gözle bakmış, hatta heykellerin İzmir’de olanı Cumhurbaşkanı, Dörtyol’da olanı da Devlet Bakanı tarafından törenle açılmıştır.
Kamuoyunun bilgisine ve takdirlerine sunulan bu çalışma ile yıllar boyu süregelen tartışmaların üstüne ışık tutulmuş, Millî Mücadele’de ilk kurşunun ne zaman, nerede ve kim tarafından atıldığı aydınlatılmış ve böylece tarihe not düşülmüştür.” (s. 18)
“Genel Kurmay Başkanlığı verilerine göre, Mondros Mütarekesi sonucu Güney Anadolu’yu işgal etmeye başlayan düşmana karşı “İlk Kurşun” Dörtyol’un Karakese Köyü’nde 19 Aralık 1918 günü Fransız askerlerine atılmış, bunu, kazanılan Büyük Zafer’den sonra Batı Anadolu topraklarını Erdek limanından 18 Eylül 1922 günü terk etmelerinden önce, çekilmeleri esnasında Yunan askerlerine atılan “Son Kurşun” izlemiştir.” (s. 19)
“Bu nedenle konunun daha iyi anlaşılabilmesi için, biz de daha önce İzmir’in işgali üzerinde durmak istiyoruz. İşgal günü neler olup bittiğini tarih penceresinden bakarak gerçek yüzü ile görebilmek için de, öyle mesnetsiz iddialara, belgesi ve kaynağı olmayan yayınlara, birbirinden aktarma anlatımlara, sorumsuzca yapılan uygulama ve oldu bittilere göre değil,
- a) İşgal dönemi gazetelerine, b) Tanzim edilen resmi raporlara, c) Arşivlerdeki belgelere, d) Tertip edilen toplantı ve mitinglere, e) Görgü tanıklarının ifadelerine, f) İşgal dönemini yaşayanların günlük ve hatıralarına dayanarak değerlendireceğiz.” (s. 20, 21)
“İşgal döneminde İzmir, İstanbul ve Anadolu’da yayınlanan değişik görüşte 300’ü aşkın gazetenin hiçbirinde Hasan Tahsin’in Yunan askerlerine ateş ettiğine dair bir haber yer almadığı halde, gazeteci Ömer Sami Coşar kuvvetli ve inandırıcı kalemiyle 1960’lı yıllarda yayınladığı “Millî Mücadele Basını” ve “İstiklâl Harbi Gazetesi” adlı eserleri ile daha önceleri ortaya atılan bir iddianın, yani Hasan Tahsin’in Yunan askerlerine ateş ettiği iddiasının İstanbul Gazeteciler Cemiyeti desteği ile de alevlenmesine öncülük etmiştir. Coşar, “Millî Mücadele Basını” adlı kitabında diyor ki:
- 7- “1919-1922 devresinde çıkmış gazetelerin büyük çoğunluğunu tesbit etmek, bunlardan bazı nüshalar bulmak mümkün olabildi. …1919 Mayıs’ının yağmurlu karanlık bir günü. İzmir’de Kordon Boyuna Yunan askeri çıkmış. Hemen orada bir kıraathanede saçları dağınık bir genç söylenip duruyordu: “Kollarını sallaya sallaya mı girecekler? Olmaz, olamaz ki. Sonunda ölüm, kan var. Bunu anlamalılar! Bir Türk gazetecisiydi bu. Osman Nevres. Hukuku Beşer gazetesinin baş yazarı. Birden yerinden fırlamış, aynı anda kendini ilk Yunan işgal askerlerinin karşısında bulmuştu. Pek az önce kalemini kıran parmakları arasındaki tabanca, kurşun ölüm saçıyordu.”
Coşar, bunları yazıp çizmiş, ama kendi deyimiyle “1919-1922 devresinde çıkmış gazetelerin büyük ölçüde çoğunluğunu tesbit etmek, bunlardan bazı nüshalar bulmak mümkün olabildi” dediği o gazetelerin hangi isimli, hangi tarihli olanında bu yazdıklarını görüp oradan aktardığını deyim yerinde ise es geçmiştir.” (s. 21, 22)
“Görüldüğü üzere, işgal nedeniyle tanzim edilen resmi raporların hiçbirinde de, işgal dönemi gazetelerinde olduğu gibi, Hasan Tahsin’in Yunan askerlerine ateş ettiğine dair bir bilgiye yer verilmemiştir.” (s. 40)
“Cumhurbaşkanlığı arşivinde, Başbakanlık Osmanlı arşivinde, Genelkurmay Başkanlığı ATASE arşivinde, Milli Kütüphane arşivinde Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü arşivinde, Türk Tarih Kurumu arşivinde, Üniversite arşivlerinde, ayrıca yurt içi yurt dışı diğer bütün arşivlerde 15 Mayıs 1919 İzmir’in işgali günü Gazeteci Hasan Tahsin’in Yunan askerlerine ateş ettiğine dair bir belge bulunup yayınlanmamıştır.” (s. 40)
“İzmir’in işgali nedeniyle İstanbul’da (ayrıca Anadolu’da) yapılan bütün toplantı ve mitinglerde de konuşmacıların hiçbiri Hasan Tahsin’in Yunan askerlerine ateş ettiğine dair bir bilgi vermemiştir.” (s. 43)
Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ne 1931 yılında gönderdiği bir yazısında: “Tarih yazmak, yapmak kadar mühimdir. Yazan, yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtacak bir mahiyet alır” diyen Gazi Mustafa Kemal‘in bu uyarısı zamanla dikkatlerden kaçmış ve tarih yapanlara, özellikle Millî Mücadele tarihini yapanlara sadık kalmadan, kendi amaçları doğrultusunda tarih yazanlar toplumu yanıltıp şaşırtmışlar, ama hakikatleri değiştirememişlerdir.
Değiştirilemeyecek hakikatlerden biri de, Millî Mücadele’de, diğer bir deyişle Kurtuluş Savaşı’nda İlk Kurşun’un 19 Aralık 1918’de Dörtyol-Karakese’de Mehmet Kara ve silah arkadaşları tarafından atılmasıdır.
Sonuç olarak; yazar Sayın Erdoğan Sorguç, 2014 yılında yazdığı ” ‘İlk Kurşun’un Seyir Defteri 1918-2014″ adlı kitabında, işgal döneminin gazetelerini, tanzim edilen resmî raporları, belgeleri, toplantı ve mitingleri, işgalin görgü tanıklarını, günlük ve hatıraları tek tek incelemiş, taramıştır. Görülen o ki, hiçbir yerde gazeteci Hasan Tahsin’in Yunan askerine ateş ettiği bilgisine rastlanmamıştır. Daha sonraları gazeteci Hasan Tahsin’in Yunan askerine ateş ettiğini yazanlar da belge gösterememişler ve aslının olmadığı anlaşılmıştır.
Dolayısıyla hem İzmir’de gazeteci Hasan Tahsin tarafından 15 Mayıs 1919 tarihinde Yunan askerlerine ilk kurşunun atıldığına dair oluşmuş tarihi bir hatayı düzeltmek, hem de Dörtyol-Karakese’de Mehmet Kara tarafından 19 Aralık 1918 tarihinde Fransız askerlerine ilk kurşunun atıldığı konusunda bir doğruyu kabul ederek Türkiye kamuoyuna kabullendirmek için Dörtyol’da, Hatay’da ve Türkiye genelinde bazı etkinlikler yaparak, ilgilileri, sorumluları ve yetkilileri bilgilendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Bu vesileyle, “İlk Kurşun Anıtı”nı dikenlere, “İlk Kurşun Müzesi“ni yapanlara ve açanlara, özellikle İlk Kurşun’un Dörtyol Karakese’de Mehmet Kara tarafından atıldığını ortaya çıkaran ve ispatlayan Sayın Mehmet Tekin ve Sayın Kadir Aslan dostlarıma teşekkür ediyor, onları kutluyorum.
Buradan bir teşekkürü de İzmir’den Erdoğan Sorguç Beyefendiye yapmamız gerektiğini ifade etmek istiyorum. Dörtyol Kaymakamlığı ve Dörtyol Belediyesi olarak en azından bir “Teşekkür Mektubu”nun yazılarak “İlk Kurşun’un Seyir Defteri 1918-2014” adlı kitabın yazarı Sayın Erdoğan Sorguç‘a gönderilmesi gerekir diye düşünüyorum.