Tarih şuuru, milletlerin varlıklarını tarih sahnesinde devam ettiren asil bir ruhun adıdır.Kökleri tarihin derinliklerinde saklıdır. Tarih insanla başlamıştır ve onunla devam etmektedir.
Yeryüzü insanla şeref bulmuş, onun menkıbeleriyle, iyi yada kötü maceralarıyla şekillenmiştir. Bir yandan hak yolun nurani temsilcileri peygamberler ,bir yandan da küfrün inatçı cahilleri isyankarlar boy göstermiştir.
Tarih bir çok medeniyetlerin izlerini taşır.Her medeniyetin insanlığa kazandırdığı değerler vardır.İlahi kudret peygamberler vasıtasıyla mucizeler yoluyla insanlığa örnek kişiler göndermiş,onların önlerini aydınlatmıştır. Kainatın en şerefli varlığı insanın aklını geliştirmiş onu karanlık çağlara gömmemiştir. Kara cehalet ve koyu bilinmemezlik onun aleminde yer etmemiştir. İnsan kimsesiz, başıboş, serseri ve vurdumduymaz değildir .
O, eşref-i mahlukattır,yeryüzünün halifesidir . Atası bellidir, dedesi bellidir.Neslini devam ettirmek en yüce gayesidir. Fıtrat gereği annedir, babadır, ninedir, dededir ,ağabeydir,abladır.Yuvaların en kutsalında ailedir.Soydur neseptir .Daha geniş anlamada millettir. Hak dine mensubiyetle ümmettir. Ortak bir tarih şuuruna sahip olmakla da devlettir.
Öğrencilerime ve dostlarıma sürekli şunları hatırlatıyorum .Tarih şuurunuzu geliştirin diyorum. Atalarınızı iyi tanıyın diye nasihatlar ediyorum. Onların yaşadığı şartlarla şimdiki yaşadığı şartları karşılaştırmalarını istiyorum. Bu günü hazırlayan o kişilerin kadrini, kıymetini ve değerini iyi bilsinler temennisinde bulunuyorum. Son yüzyılın elim ve feci olaylarını çok iyi inceleyin tavsiyesinde bulunuyorum. Bilhassa yakın tarihte devlet olma yolunda verdiğimiz mücadeleleri çok iyi bilmeleri gerektiğini üstüne basarak anlatmaya çalışıyorum.
Birinci dünya savaşı ve akabinde Kurtuluş mücadelesi tarihimizin destanlaşan bölümlerinden birini oluşturur.Bu olaylar kahramanlıkların, yoklukların, çetin mücadelelerin, bitmeyen zafer ümitlerinin ve yeniden şahlanışın ispatıdır .Bu kutlu mücadelenin sene –i devriyesini kutlayacağız bugünlerde. Şehitlerimizinaziz ruhlarını taziz etmek için Fatihalar yollayacağız.
Yeni bir zafer haftasında köyüm Eğribucak’tan 1. Dünya savaşına katılan ayrıca milli mücadeleye destek veren aziz şehitlerimizi ve mütevazi gazilerimizi hatırladım. Onların ruhlarına Fatihalar okudum. Büyüklerimden tespit ettiğime göre 11 kişi Filistin Cephesinde savaşmış. Bunlardan Musa Semerci, Ali ve Mehmet Okçu şehit olarak makanların en yücesine ulaşmış diğerleri gazilik ünvanlarıyla memleketlerine dönmüşlerdir. Bu gazilerden olan dedem Abdullah Antep ve kardeşi Bostan Antep Filistin cephesinden sonra Çanakkale’de Arıburnun’da mücadeleye devam etmişlerdir.Yine bu iki yiğit Fransızlara karşı yapılan iki savaşta da hazır bulunmuşlardır.
Şanlı bir tarihe, güzel bir kültüre ,asil bir millete sahip olmaktan mutluluk duyuyor bu güzel memleketi bize armağan edenlere şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şâd olsun.