İbrahim Bey köyün tarihçesi hakkında bilgiler de verdi. Yaklaşık 150 yıl önce Dedesi bu köyün kurucularındanmış. Kendisi 5. nesil oluyormuş. Köyün tamamı akraba, Aynı aileden ve kökten geliyormuş. Gitme vaktinin geldiğini söyledik. Yenge yemek hazırladığını, yemekten sonra gitmemizi istedi. Gideceğimiz bir yer var dedik, bir başka zaman geliriz diyerek izin istedik. Köyde birkaç eski yapı dikkatimi çekti. Taş evler. Kimse oturmuyormuş. Bir evin önünde su sayacını gördük. İbrahim Çekiç Abisinin evi olduğunu içme suyu saati olduğunu söyledi. Ancak vatandaşlar bu suyu pek kullanmak işitemiyor kullanılan klor nedeniyle. Çünkü köyde su oldukça fazla. Her evin kendine ait suyu varmış. Bir de bahçeler bu su kaynağından sulanırmış. Hüsnü inci Salkım Söğüt ağacını çok sevdiğini söyleyince İbrahim Bey birkaç küçük dal keserek verdi. Sanki Gedik’te su var da orada yetiştirecek.. Salkım Söğüt ağaçlarına bakınca Nazım’ın “Salkım Söğüt” şiiri aklıma geldi, içimden sessizce mırıldandım. SALKIM SÖĞÜT Akıyordu su gösterip aynasında söğüt ağaçlarını. Salkımsöğütler yıkıyordu suda saçlarını! Yanan yalın kılıçları çarparak söğütlere koşuyordu kızıl atlılar güneşin battığı yere! Birden bire kuş gibi vurulmuş gibi kanadından yaralı bir atlı yuvarlandı atından! Bağırmadı, gidenleri geri çağırmadı, baktı yalnız dolu gözlerle uzaklaşan atlıların parıldayan nallarına! Ah ne yazık! Ne yazık ki ona dörtnal giden atların köpüklü boynuna bir daha yatmayacak, beyaz orduların ardında kılıç oynatmayacak! Nal sesleri sönüyor perde perde, atlılar kayboluyor güneşin battığı yerde! Atlılar atlılar kızıl atlılar, atları rüzgâr kanatlılar! Atları rüzgâr kanat… Atları rüzgâr… Atları… At… Rüzgâr kanatlı atlılar gibi geçti hayat! Akar suyun sesi dindi. Gölgeler gölgelendi renkler silindi. Siyah örtüler indi mavi gözlerine, sarktı salkımsöğütler sarı saçlarının üzerine! Ağlama salkımsöğüt ağlama, Kara suyun aynasında el bağlama! el bağlama! ağlama! Nazım Hikmet Şair Kurtuluş Savaşımızın bir kesitin anlatıyor, ordumuzun Beyaz Atlı süvarilerinin, Kızıl atlıların dört nala koştukları Büyük Taarruz’u düşünüyorum. Öyle ya. Yarın 30 Ağustos Zafer Bayramı… Kutlu Olsun. Vedalaşıp ayrıldık köyden, yolun ikiye ayrıldığı yerde biz sağa döndük ve toprak yoldan gide gide Sofular Mahallesi önünde bir arkadaşa Celiller köyünü sorduk. Tarif etti. Geri dönüp aşağı doğru inen yoldan, asfalttan ayrılmadan devam ettik. Bir iki yere daha sorduktan sonra Cenaze evine vardık. Uzun uzun sohbet ettik. Genç yaşta vefat eden kardeşimize Fatiha okuduk. Atilla ve Rıdvan Bedir’in evinde biraz Hüseyin Celil’den, Saylak’tan, Taşoluktan konuştuk. Rıdvan Bedir; Bu bölgede yaşayanlar akrabadır. Hüseyin Celil Amca oğlumuz olur. Ali amca evlenince Kodallı’ya taşındı… Çınlattık kulağını Hüseyin Celil’in. Sonra vakit geldi. Hüsnü İnci Gedik Yaylasına gidecek. Ben eve. Yolu takip ederek Hassa-Kırıkhan asfaltına indik. Ortalık iyice kararmış. Eve vardığımda saat 21.00 e geliyordu. Oturup yazmaya başlayınca bu gün Hüsnü İnci’nin yazısını sayfasında okudum. Hüsnü Hoca’ya bir şeyler oldu. Habire şiirler okuyor, yazılar yazıyor sayfasında. Ben yazma işine son mu versem bilemedim. Dostlarıma soracağım yazma derlerse yazmam. Gider Elektrik Elektronik Meslek Yüksek Okuluna kayıt yaptırırım, Diploma alır, karşısına çıkarım. Sadece Musa Göçer’e sorma. O’nun cevabını biliyorum. “İhtiyar, öl de kurtulak senden” der. Neme lazım… Daha yazacaklarım var. Bu şehrin hikâyelerini daha bitirmedim. Nefes aldıkça yazmaya gayret. Yazalım değil mi Halil Akca. “Taşoluk, Hatay ilinin Kırıkhan ilçesinin güzel bir dağ köyüdür. Amanos Dağları’nın Amik Ovası’na doğru uzanan eteklerinde kurulmuştur. Köyün iki önemli su kaynağı vardır. Birincisi dağların arasından coşarak akan Ötkün deresi, İkincisi köyün içerisindeki Kocasu suyudur. Her iki su kaynakları hem içmede hem de sulamada kullanılmaktadır. İki su kaynağı da mesire yeridir. İkinci su kaynağı olan Kocasu köyün içinde olup, çok güzel piknik alanıdır. Köyümüz ağaç yönünden çok zengindir. Akdeniz bitki örtüsü hâkimdir. Kırıkhan ilçesinin Taşoluk köyü tabiat güzelliğiyle beraber, tarihi yönüyle de çok güzel bir beldedir. Taşoluk, Hatay ilinin Kırıkhan ilçesinin güzel bir dağ köyüdür. Amanos Dağları’nın Amik Ovası’na doğru uzanan eteklerinde kurulmuştur. Köyün iki önemli su kaynağı vardır. Birincisi dağların arasından coşarak akan Ötkün deresi, İkincisi köyün içerisindeki Kocasu suyudur. Her iki su kaynakları hem içmede hem de sulamada kullanılmaktadır. İki su kaynağı da mesire yeridir. İkinci su kaynağı olan Kocasu köyün içinde olup, çok güzel piknik alanıdır. Köyümüz ağaç yönünden çok zengindir.” Taşoluk Köyünün İnternet sayfasında bu bilgilere yer verilmiş. Piknik yapmaya, gezmeye gideceklerin, doğa tutkunlarının günübirlik turlarla kısa yürüyüşler yapabilecekleri bir bölge. Ahmet Özcan, Arif Kaya haberiniz olsun. Turkuaz Gurubunun bu bölgeye bir yürüyüş düzenlemesi iyi olur. Saylak, Bektaşlı, Balarmudu, Taşoluk, Alibeyçağlı güzergâhı nerdeyse 16-18 km’lik bir yol.