Coğrafya biliminde “mekân” kelimesi çok önemli bir kavramdır. İnsanoğlunun yeryüzüne teşrif etmesiyle birlikte kullanılagelen bir kelimedir bu. Yaşamak için gerekli olan tüm şartların hazır bulunduğu yer anlamına gelir mekân ifadesi. Hayata gözünü açan her canlı yaşamak için kendisini hazır bir mekânda bulur. Gökyüzü yıldızlarla süslenmiş, ay ile parlamış, güneş ile aydınlanmış insan için. Rahmet damlaları ilahi hikmetle dökülüyor gökyüzünün rahmet denizinden. Yeryüzünün rengârenk varlıkları sinesine çekiyor, bağrına basıyor, ağızlarıyla yudumluyor o rahmet şerbetini. Toprağa kesen, kuruyan pörsüyen, ölen o varlık âlemi birden canlanıyor, hayat buluyor o rahmet damlacıklarıyla. Ağaç olup filizleniyor, ot olup yeşeriyor, çiçek olup tebessüm ediyor ve gül olup gülücükleriyle ruhlarımızı okşuyor. Yeryüzü rahmet bahçesine, ihsan tarlasına, ikram sofrasına, lezzet bağına dönüşüyor bizler için. Gökyüzünün neşesini getiren kuşlar bizler için kanat çırpıyor, denizleri şenlendiren balıklar bizler için hayatlarını feda ediyor. Ağaçlar, ormanlar, otlar ve tüm yeşillikler bizler için tüm güzelliklerini sergiliyor. Rüzgârlar bizim için esiyor, sular bizim için çağlıyor, bitkiler bizim için oksijen üretiyor. Evet her şey biz insanlar için. Her şey emrinde olan gafil insanoğlu bu güzelliklerin karşılığında ne yapıyor peki? Yaşadığı mekânları yaşanamaz hale getirmiyor mu? Yeryüzünün akciğerleri olan ormanları tahrip etmiyor mu? Ab-ı hayat olan suları kirletmiyor mu? Canı, ciğeri ve serveti olan hayvanları telef etmiyor mu? Toprağı ve nefes tükettiği atmosferi zehirlemiyor mu? Tabir yerinde ise kendi tüfeği ile kendisini vurmuyor mu? Hülâsa dert bir değil elvan elvan… Sevgili dostlar, temiz bir çevre temiz bir toplum temiz bir anlayış, temiz bir şehir ve temiz bir Kırıkhan için el ele vermeye, gönül gönüle olmaya ne dersiniz? Biz istedikten sonra niye olmasın! Tertemiz duvarlarımız iğrenç yazılarla kirlenmesin lütfen. Kimsesiz poşetler sokaklarımızda uçuşmasın sakın. Berrak akan deremiz çöp kutusuna dönüşmesin ne olur! Caddelerimiz, sokaklarımız, bahçelerimiz pırıl pırıl parlasın. Mermerlerin tozları, çevremizi boyamasın. Çıkarılan gürültüler ve lüzumsuz sesler şehir sakinlerinin kulaklarını çınlatmasın. Gerçekten bu şehirde medeni ölçüler içerisinde yaşamaya ihtiyacımız var.